Çene dolgusu, daha çekici bir yüze sahip olmak isteyenlerin tercih ettiği bir operasyondur. Yüz ile uyumlu olabilecek bir çene modeli tasarlanarak, basit müdahaleler ile çeneye şekil verilmesi amaçlanır. Böylece yüz daha simetrik bir görünüme kavuşur ve yüz eskisinden daha dengeli bir görünüm kazanır.
Çene Dolgusu Nedir?
Çenelerde en sık olarak görülen bozukluklar, hacimsel eksiklikler, çenenin yüzden büyük olması, çene çizgisinin belirsiz görünümü, asimetrik çene yapısı ve çene altında meydana gelen sarkmalar şeklindedir. Yüze daha canlı bir görünüm katmak için uygulanan çene dolgusu uygulamaları, çene üzerinde bulunan bütün şikâyetleri gidermeye yardımcıdır. Böylelikle çene kemiğinin daha belirgin bir şekilde görülmesi sağlanır.
Çene Dolgusu Nasıl Gerçekleştirilir?
Kullanılacak olan hazır hyalüronic asid enjeksiyonları ile çenenin yeniden şekillendirilme işlemidir. Kişiye özel tedavi olup, doktor ile hastanın ortak kararına göre yapılacak dolgu miktarı, kalıcılığı ve yapılacak bölgeler belirlenir.
Çene hiçbir zaman tek başına değerlendirmemelidir. Dudak dolgunluğu, burun şekli ve projeksiyonu, alın bölgesi, elmacık kemikleri çıkıklığı, burun kenarı ağız arası (nasolabial) ve ağız kenarı çene arası oluklar (marionette) hep beraber değerlendirilmelidir.
Uygulanacak dolgu kalıcılığına göre seçilebilir. Uygulama sonucu kalıcı yöntemler istenirse implant ile çene şekillendirme ameliyatları önerilir.
Kişinin dolgu yapılacağı alanlar belirlenir, çizim yapılabilir. Ayrıntılı tıbbi hikaye alınması, hasta muayenesi, kişinin beklentileri, işlem hakkında bilgilendirme, işlem öncesi fotoğraflama, işlem sonrası sonuçların beraber değerlendirilmesi yapılır. Tetkik gerektirmez.
Herhangi bir anestezi gerektirmez. Kişinin ihtiyacına göre gereken bölgelere mikroenjeksiyon yöntemi ile ya da kanül yardımı ile uygulanır. Sıklıkla kullanılan dolgu maddelerinin içerisinde lokal anestezik maddeler vardır. Uygulama aşamasında ve sonrasında ağrı oluşumunu engellerler. İşlem yaklaşık 10-20 dakika kadar sürer.
İşlemden yarım saat sonra yıkanabilir, yeme içme serbesttir. Dolgu uygulamasından sonra aynen toksin uygulaması gibi uygulama bölgesinde kızarıklık, ekimoz veya şişlik olabilir. Enjeksiyona bağlı ağrı, içeriğinin yoğun olmasından dolayı daha fazla olması beklenir ancak çoğu dolgu maddeleri lokal anestezik içerirler ve ağrı etkisi minimalize edilmiş olur. Kişi ertesi gün rahatlıkla işine gidebilir.
Çene Dolgusu Ne Kadar Kalıcıdır?
Çene dolgusu uygulamaları, dermal özelliğe sahip dolgu malzemeleri ile uygulanır. Bu dolgu maddeleri kendi içerisinde de farklı sınıflara ayrılır. En çok tercih edilen dolgu malzemeleri, hyaluronik asit, sığır kolajenleri, vücudun kendi yağ hücreleri, kalsiyum hidroksilapatittir. Dolgu enjeksiyonu için dolgu tercih edileceğinde dikkat edilmesi gereken en önemli kural, bu dolguların Sağlık Bakanlığı tarafından onay verilmiş dolgular olmasıdır.
Çene dolgusu uygulaması, çok uzun süreli kalıcılık gösteren bir uygulama değildir. Tercih edilecek dolgunun özelliğine ve içeriğine göre dolgunun kalıcılık süresi değişir. Enjekte işlemi tamamlanan dolgular belirli bir zaman sonra cilt üzerindeki etkisini kaybeder ve yenileme ihtiyacı doğar.
Çene Dolgusunu Kimler Yaptırabilir?
Çene dolgusu uygulamalarını, genel anlamda ergenlik çağını tamamlamış her birey tercih edebilir. Sağlık açısından ciddi bir problem yaratmayan dolgu uygulamaları, cerrahi müdahale gerektirmediği için rahatlıkla uygulanabilen operasyonlardır. Cilt yapısı müsait olan her birey, yaş sınırı olmadan bu uygulamalar için uygun bir aday olabilir.
Çene dolgusu uygulamaları, yeniden çene yapma fırsatını sunmaz. Sadece mevcut çene üzerinde gerekli düzeltmelerin yapılabilmesini sağlar. Çene dolgusu uygulaması yaptırıldıktan sonra kısa sürede normal hayata dönmek mümkün olur. Ancak ilk zamanlar çene bölgesini her türlü sert darbeye karşı korumak gerekir. Operasyonun ardından ilk bir ya da iki hafta bölgeye dikkat edilmeli ve zorlayıcı hareketlerde bulunulmamalıdır. Çene dolgusu uygulamasının gerçekleştiği merkez, bu işlemi garantili şekilde sunmalıdır. Operasyon sonrası gelişebilecek her türlü komplikasyon için hasta zaman kaybetmeden kliniğe başvurmalıdır. Evde gerçekleştirilecek müdahaleler, bölge açısından iltihap kapma riskine yol açabilir. Bu nedenle her türlü ek müdahale gereksiniminde zaman kaybetmeden kliniğe başvurulması tavsiye edilir.
20 Yıllık Uzmanlık
Doğru tedavi yöntemi her zaman en kısa yoldur. Sizi doğru tedavilere yönlendiren uzman bir hekim, kaybedebileceğiniz onca zamanın önüne geçerek sizi en doğru çözümle buluşturacaktır.